Sıcak bir günün ardından yorulmuş bünyeler ve baygın bakışlardan başka bir şey göremiyordum. Bu sıcak hava çöllerde yaşanan sıcak hava dalgalarını andırıyordu.
İnsanlar klima peşinde koşturuyor ve gölge bir yer arıyordu.Öğrenciler ise bu sıcakta sekiz saat durmaksızın çalışıyordu. Haftanın kırk saatini okulda geçirip geriye kalan altmış saatini uyuyarak geçiren öğrenciler, acınası gözlerle çevreye bakınıp çaresizce yardım bekliyorlardı. Halk ise sıcağı isyan bayraklarını dikmiş para kazanmanın yollarını arıyordu. Sıcakla baş edebilen kahramanlar klimanın altına oturmuş, uzun kollu gömleklerle sırıtıyorlardı camdan. Biz yorucu bir günü kolay hale getirmenin yollarını ararken başkaları çözümü teknolojide bulmuştu.
Teknolojinin burada da karşımıza çıkması ilginçti bence. Günü kurtaran tekrar teknoloji olmuştu. İnsanların zekasını üçüncü boyuta taşıması artık herkesi etkilemiş, herkes teknolojiye ayak uydurmuştu. Soğuk su satan tezgahtarlar ise halinden memnundu. Kârlı bir işle günün sonuna gelen tezgahtar, sevincini kendi sattığı soğuk suyu içmekte buldu. Otobüse binen tezgahtar otobüsün dışarıdan serin olduğunu hemen anladı. Hiç inmek istemiyordu ama inmek zorundaydı.
Sıcakla baş başa kalmadan eve gitmiş, camdan çocukların sesini duyup mutlu olmuştu tezgahtar. Belki hava sıcaktı ama yüzünüzdeki tebessümü alamayacak kadar da serindi. Bu sıcak hava bir kez yaşanır, günün önemini anlamak ise tüm insanların yüzünü güldürmeye yeter de artar.
Yorumlar