Beton duvarlar arasında bir çiçek açtı.Yalnızdı, üşümüştü ve çelimsizdi.Gökyüzüne doğru yükseliyordu.Duvarlar onu anlamıyordu.Anlamazdı da.Çiçek tüm zorluğa rağmen büyüdü ve pes etmedi.Duvarlardan başka bir şey göremiyordu.Çünkü henüz çok küçüktü ve duvarların boyunu geçemediğinden çevresindeki dünyayı da
göremiyordu ama o, duvarların tüm sözlerine ve ona olan baskısına dayandı ve pes etmedi.Biliyordu ki bir gün bu duvarlardan kurtulacak ve özgürlüğüne kavuşacaktı.Tozlardan, kirden,soğuktan yılmadı çünkü o inanıyordu. Belki de yapamayacaktı ama o hep hayal etti yılmadan,bıkmadan ve usanmadan.Narindi çiçek,kırılgandı. Sadece kendisi çabalayarak bu duvarlardan çıkamazdı.Duvarların da ona yardım etmesi lazımdı.Duvarlar onu sevmiyordu ama o hep duvarlara yardımcı oldu çünkü o biliyordu ki o beton yığınlarının arasında yumuşacık bir kalp vardı.Çiçek, o kalbi görebiliyordu.Duvarlar da bakıyordu ama göremiyordu.Görmek için sadece bakmak yetmezdi,inanmak da gerekirdi.Çiçek her geçen gün daha da büyüyordu.Ama o beton duvarlardan başka bir şey göremiyordu çünkü o, duvarların boyunu geçememişti.Duvarlar, çiçeğin azmini ve başardığını her gördüğünde beton duvarlar nemlenmeye, hatta çürümeye başladı.Beton duvarlar yıkıldı dayanıksızlaşmıştı çünkü.Çiçek görebileceğine inandı.Beton duvarlar yıkıldı ve çiçek artık özgürdü,görebiliyordu diğer çiçekleri,köpekleri,kedileri,kuşları,doğayı,denizleri…Ama çiçek,beton duvarlara o kadar alışmıştı ki onların yokluğu ona zindan oldu.Betonlar ile çiçek arasında bir bağ oluşmuştu.Çiçeğin artık ömrü bitmişti.Kış acımasız yüzünü göstermiş,çiçek ise dünyaya gözlerini yummuştu.Acımasızdı dünya,haindi.Kime ne zaman ne olacağını kimse bilmiyordu.
Yorumlar