Halk Oyunları
Giyim-Kuşam
Gelenek ve Görenekler
Yöresel Yemekler
Yatır ve Ziyaretler
YÖRESEL HALK OYUNLARI
Van geniş bir coğrafi alan üzerinde bulunmaktadır. Bu geniş alan üzerinde çok değişik oyunlar oynanmaktadır. Hiçbir yörede bu kadar fazla oyun bulmak mümkün değildir. Bu da kültürel zenginliğimizden kaynaklanmaktadır. Bugün oynanan oyun sayımız 30 civarında, ismi bilinen oyun sayımızın 120 civarında olduğu bilinmektedir.
Van halay bölgesi içinde olmakla beraber bar ve bar özelliği taşıyan oyunlarımız mecuttur. Viro ban, Kersi ve Kirsoni gibi insanımızın tabiattaki olaylar karşısında nasıl duygulandığını oyunlarımıza baktığımızda görmekteyiz. Kelekle bir ırmağı geçmiş Kelek'in su üzerindeki hareketinden esinlenerek Kelekvan oyununu, yaralı bir yaban keçisinin acılı hareketlerini görmüş Neri oyununu, Şamran Suyu’nun akışından etkilenmiş Şamran oyununu , sevdiği kızın adına Kersi oyununu ortaya çıkarmıştır.
Halen Oynanmakta Olan Oyunlarımız : Bablekan, Basso, Dıngo, Gülizar, Gerzani, Hedli, Hır-Hır, Havesor, Havcan, Hey-peyda, Gaz-Gaz, Kelekvan, Kersi, Kırsanı, Larilla, Lorke, Lizan, Meyrokı, Mendo, Meş, Nure, Neve, Nare, Papure, Süleymani, Sincani, Sübeyna, Serevan, Şevko, Şerrani, Şakirağa, Toycular, Tekayak, Temi, Teymurağa, Tozoneke, Teşroke, Virobar, Zeyno, Zozan.
Van halay bölgesi içinde olmakla beraber bar ve bar özelliği taşıyan oyunlarımız mecuttur. Viro ban, Kersi ve Kirsoni gibi insanımızın tabiattaki olaylar karşısında nasıl duygulandığını oyunlarımıza baktığımızda görmekteyiz. Kelekle bir ırmağı geçmiş Kelek'in su üzerindeki hareketinden esinlenerek Kelekvan oyununu, yaralı bir yaban keçisinin acılı hareketlerini görmüş Neri oyununu, Şamran Suyu’nun akışından etkilenmiş Şamran oyununu , sevdiği kızın adına Kersi oyununu ortaya çıkarmıştır.
Halen Oynanmakta Olan Oyunlarımız : Bablekan, Basso, Dıngo, Gülizar, Gerzani, Hedli, Hır-Hır, Havesor, Havcan, Hey-peyda, Gaz-Gaz, Kelekvan, Kersi, Kırsanı, Larilla, Lorke, Lizan, Meyrokı, Mendo, Meş, Nure, Neve, Nare, Papure, Süleymani, Sincani, Sübeyna, Serevan, Şevko, Şerrani, Şakirağa, Toycular, Tekayak, Temi, Teymurağa, Tozoneke, Teşroke, Virobar, Zeyno, Zozan.
![]() | ![]() |
GELENEKSEL GİYİM
ERKEKLERDE;
Evliya Çelebi, Vanlıların çuha, şalvar, serhadin, çekmen ve samur giydiklerini, bellerine alaca kuşak bağladıklarını ve kuşaklarına hançer taktıklarını, başlarına fes giydiklerini kaydetmektedir. Van’da giyimler maddi durum ve içtimai seviyeye göre değişir. Halk, Van’a has şekilde şalvar giyer. Şalvarlar genellikle mavi çuhadan ağzı diz hizasından daha yukarıda olup, paçaları pantolon paçası gibi ne fazla dar ne fazla geniştir. Şalvarın beli bağlı, cep kenarları ve paçaların dışa bakan tarafları işlemelidir. Günlük kullanılan şalvarların rengi bazen koyu gri, kahverengi ve siyahtır, aynı zamanda işlemesizdir. Üstten işlik giyilir. İşlik’in önü ilik düğmeli, kol ağızları ince manşetli yakası işlik yakadır. İşliğin üzerinden sırtı ve önleri işlemeli cepken ya da yelek giyilir. Bele beyaz veya alaca renkli kuşak bağlanır. Gümüş savatlı tütün tabakası kuşağın arasında muhafaza edilir. Köstek de kıyafeti tamamlama unsuru olarak takılır. Başta fes, fesin üzerinde ahmediye (beyaz ipekli şal) bağlanır. Ayağa, elde örülmüş desenli yün çorap ve poçikli papuç giyilir.
KADINLARDA;
Kadınların giydikleri entarileri genellikle kadife ya da canfesten daire kloş, belden büzgülü, etek boyları topuklarına kadar uzanan uzun kollu olup, etek ve kol ağızları ile yaka etrafı işlemelidir. Bu entarinin üzerinde kadifeden önü ve arkası işlemeli yelekleri vardır. Özel günlerde giydikleri yukarıda belirtilen işlemeli kadife entari ve yelekleri ile başlarında tepelik ve tepeliğin üzerinde örttükleri oyalı yazmalar – leçekler bulunur. Bele ise savatlı gümüş kemerler bağlanır. Yazma ve leçeklerdeki oyaların en belirgin özelliği ise renkli boncuklarla yapılan tığ oyalardır. Bayanların saçları kırk örüklü olup örüklerini gümüş saç bağları süsler. Bele bağlanan savatlı gümüş kemerlerin bir tarafından içi kadife kaplı akçe kesesi, diğer taraftan gümüş saplı çakı sarkar. Ayrıca muskalık ve hamayil , gerdanlık bileziklerle kapağı savatlı gümüş işlemeli ayna bayanların en önemli aksesuarlarıdır. Bu da bayanların süslenmeye ve takıya verdikleri önemi sergiliyor. Eskiden altın takıya pek rastlanmazdı. Sadece evli bayanların kullandıkları altın hebler vardı ki bu da yaşlıların en önemli aksesuarlarıydı. Bayanların ayaklarında kendilerinin beş şişle ördükleri renkli motiflerle süslü yün çorapları ve deri galoş potinleri vardı. Bayanların günlük ev işlerinde ve özel günlerinin dışında rengârenk desenli pamuklu kumaşlardan yapılmış belden büzgülü kloş, yine uzun kollu entarilerle başlarında oyalı leçekleri vardır. Oya ve dantelden kanaviçeden hiçbir şekilde vazgeçmeyen bayanlar entarilerinin altından giydikleri boy köyneğinin yaka, kol çevresi ve etek uçlarını oya ya da danteller süsler. Boy köyneğinin üzerinden kaneviçe ile süslenmiş iki ucundan bele bağlama kuşakları olan cepler bağlanır. Bu cepleri genellikle evli bayanlar ve yaşlılar bağlar. Bu da paranın yanısıra anahtar, kibrit ve çakı taşıma alışkanlığındandır. Gençler, bunun yerine daha çok evde örülmüş süslü para keselerini kullanmışlardır.
Bayanlar evde ayaklarına deri şipik (terlik) giyer. Bir iş yaptıklarında entarinin önüne etrafı pırpırlı cepli önlik bağlamayı hiç ihmal etmezler. Yine iş yapmaları sırasında desenli basma şalvar giydikleri de görülür. Eskiden bayanlar sokak kıyafeti olarak entarinin üstünden kadife ceket giyerlerdi. Ancak günümüzde bu kıyafete pek rastlanmamaktadır. Yukarıda belirtilen işlemeli kadife entariler ve tepelikler ancak halk oyunları kıyafeti olarak kullanılıyor. Fakat yaşlılar arasında belden büzgülü kadife entarilerle aynı model desenli kumaşlardan entariler ve boyunlarında altın hebler, oyalı leçekler ve oyalı yazmalar, örgü yelekler ve yün çoraplar hala kullanılmaktadır. Gençlerde günümüzde yeniden canlandırmaya çalıştığımız gümüş takılardan savatlı muskalıklar, bilezikler, gerdanlıklar, gümüş kemerler beğeni ile kullanılmaktadır. Yün çoraplar ile oyalı yazmalar da genç kızların çeyizlerinde önemli bir yer tutmaktadır.
Yukarıda ayrıntılı olarak anlatılan kostümler ilimize bağlı üç ilçede farklılık göstermektedir. Söz konusu ilçeler; Çatak, Başkale ve Bahçesaray ilçeleridir. Bu ilçelerimizde giyilen kadın ve erkek kıyafetleri de aşağıda belirtildiği şekilde özetlenebilir.
Erkeklerde; başa keçe, külah veya takke üzerine epal, cemedani veya poşi sarılır. Bedene yakasız uzun kollu işlik, işliğin üzerine şal – şepik, cemedani giyilir. Onun üzerine kerik (yelek) giyilir. Bunların üzeri lavendi veya alaca kuşakla belden bağlanır. Ayaklara işlemeli veya sade yün çorap, üzerine reşik (çarık) giyilir. Erkeklerde ayrıca hamayil, gümüş tütün tabakası, gümüş veye normal köstek kullanılmaktadır.
Erkeklerde; başa keçe, külah veya takke üzerine epal, cemedani veya poşi sarılır. Bedene yakasız uzun kollu işlik, işliğin üzerine şal – şepik, cemedani giyilir. Onun üzerine kerik (yelek) giyilir. Bunların üzeri lavendi veya alaca kuşakla belden bağlanır. Ayaklara işlemeli veya sade yün çorap, üzerine reşik (çarık) giyilir. Erkeklerde ayrıca hamayil, gümüş tütün tabakası, gümüş veye normal köstek kullanılmaktadır.
Kadınlarda; başa sarılı kofi (ağvan), tepelik ve yer yer alınlık takılır ve üzerine poşi ve kesrevanla bağlanır. Bedene yarım kollu veya kollu atlet, belden uçkurlu ayak bileği uzunluğunda don giyilir. Üzerine fistan, mehmer kadife, kras - entari giyilmektedir. Bunların üzerine yelek, ayrıca yerine göre önlük ve bunların belden bağlanması için kuşak kullanılmaktadır. Ayrıca gerektiğinde kollara kolçak takılmaktadır. Ayaklara işlemeli veya sade yün çorap ve harik, reşik veya “Yemeni” giyilmektedir. Kadınlarda altın ya da savatlı gümüş kemer, kol – gerdan – kulak ve parmaklara altın veya gümüş takılar, altın heb, boncuk v.b. maddelerle süslenmiş takı, işlemeli mücevher kesesi, allık ve sürme kullanılmaktadır.
![]() | ![]() |
EVLENME ve DÜĞÜN ADETLERİ
Toplumsal hayatta fertler ve gruplar arasındaki ilişkilerin düzenli bir biçimde sürdürülmesini sağlayan bir takım kalıplaşmış davranışlar, kurallar, kanunlar ve yasaklar vardır. Bu temel kavramlar: âdet, an’ane, gelenek, görenek, inanç, örf, teamül, töre, ve moda’dır.
Doğum, sünnet, askere gitme, evlenme, ölüm gibi hadiseler, İnsan hayatının belli dönüm noktalarıdır. Her biri ayrı ayrı önemli olmakla beraber, evlenme ve evlenmenin törensel yönü olan düğünler, toplumsal hayatın önemli bir unsuru, kişilerin gelecekleri ile ilgili önemli bir kilometre taşıdır.
Evlilik sosyal bir olgudur. Esas itibariyle toplum tarafından onaylanan kadın ve erkek arasındaki bir ilişki türünü karakterize etmektedir. Başka bir deyişle evlenme olgusu aileyi oluşturan toplumsal ilişkileri belirli kalıplar içine yerleştiren bir sözleşmedir. İlişkinin belirli kalıplar içinde gerçekleşmesi, evliliğin sosyal bir kurum olarak ele alınıp incelenmesine imkan vermektedir. Ailenin sürekliliği, evlilik kurumuyla sağlanır.
Her toplum, kimin kiminle, kaç eşle ve hangi şartlarda evlenebileceğine dair bir takım kurallar ortaya koymuştur. Bu kuralların oluşmasında, ekolojik şartların şekillendirdiği yaşama biçimleri, inançlar, adetler önemli rol oynar. Dolayısıyla özü teşkil eden unsurları aynı kalmakla beraber evlenme-düğün adetleri de bölgeden bölgeye, şehirden şehre, hatta köyden köye farklılıklar gösterir. Bu değişim, kırsal kesime göre sanayileşmenin daha hızlı yaşandığı şehir merkezlerinde daha hızlı yaşanır. Şehir merkezlerinde geleneksel evlenme-düğün adetlerinden uzaklaşma, bu değişimin bir sonucudur.
Van’da evlenme-düğün adetleri:
Evlenme Yaşı
Kırsal alanda evlenme, şehir merkezine göre daha erken yaşlarda olmaktadır. Kimi yörelerde evlenmenin gerçekleşmesi için erkeğin askerliğini yapmış olması şartı aranmazken, çoğunlukla bu şartın dikkate alındığı görülür. Özellikle merkezde kız tarafının oğlan tarafına yönelttiği ilk soru, damat adayının askerliğini yapıp yapmadığıdır. Genellikle kızlarla erkeklerin evlenme yaşları birbirine yakın olmaktadır.
İster merkezde, ister kırsal kesimde olsun, evlenme yaşını ve zamanını ekonomik şartların, kimi sosyal olayların, göçlerin, ölümlerin belirlediğini de söylemek gerekir. Van’da görücülük usulünün yaygın olduğu evlilikte evlilik yaşı yukarıdaki şartlar da dikkate alınarak erkeklerde 18-20, kızlarda 16-18 yaş civarındadır.
Evlenme yaşını geçen kız ve erkekler için yakıştırılan birtakım sıfatlar kullanılır. Mesela evde kalan kızlar için “turşamış”, evlenme yaşı geçmiş erkekler için de “kartlamış” denir.
Evde kalan kız ve erkeklerin kısmetlerini açmak için değişik yollara başvurulur. Yatırları ziyaret ederek adakta bulunma, çevrede tanınan hocalara muska yaptırma, Cuma namazından çıkanlara kilit açtırma, gelin ayakkabısının altına isim yazdırma, kısmetin açılması için yapılanlardan sadece birkaçıdır.
Van’da Hıdırellez ve Hıdırnebi törenlerindeki uygulamaların önemli bir kısmı da kısmetin açılması ile ilgilidir. Örneğin, Hıdırellez akşamı, gül dalına asılan yumurta, sabah namazından sonra alınır. Yumurta üzerinde yazıya benzer birtakım işaretler aranır. İşaretlerin bulunması kısmetin açılacağını gösterir. Ayrıca yumurta kimseye gösterilmeden yenirse kısmetin açılacağına inanılır.
Hıdırellez gibi Hıdırnebi törenlerinin önemli kısmı, kısmetin açılması ile ilgilidir. Yedi genç kız, yedi kapıdan, yedi türlü kuru yiyecek (bulgur, pirinç, nohut, fasule gibi) toplarlar. Bunları hiç konuşmadan öğütüp un haline getirirler. İçine bol miktarda tuz katılır. Buna Hıdırnebi Kavudu denir. Uyumadan önce iki rekat namaz kılınır ve tuzlu kavuttan yenir ve niyet tutularak uyunur. Rüyalarında evlenecekleri kişiyi göreceklerine inanırlar.
Evlenme İsteğinin Belirlenmesi
Erkekler bu isteklerini ailelerine genellikle anneleri, arkadaşları veya yakın akrabaları vasıtasıyla bildirirler. Davranışlarda gözlenen birtakım değişiklikler, huysuzluk gösterileri, eve geç gelmeye başlamalar, büyüdüğüne dair imalarda bulunmalar, pilava kaşık saplama, evin damına çıkıp ezan okuma, erkeklerin evlenme istekleri ile ilgili başvurdukları yollardandır.
Kızlar da evlenme isteklerini değişik yollarla belirtirler: Serçe parmağının tırnağını uzatma, anne ve babasının yanında parmaklarını şakırdatma, babasının ayakkabılarını saklamak veya süpürgeyi odada ters bir şekilde bırakma, çeyiz hazırlıklarından sık sık söz etmeler bu isteği belli etme yollarından bazılarıdır.
Kız Arama, Görücülük
Evlenme girişiminde bulunmada erkek tarafı aktif, kız tarafı ise pasif durumdadır. Girişim, genellikle erkekten ve erkek ailesinden gelir. Şehir merkezinde kısmen de olsa tanışıp anlaşarak evlenme görülürken, kırsal kesimde görücülük daha yaygındır.
Evlenmenin ilk adımı kız aramadır. Oğullarını evlendirmek isteyen aileler, önce akrabalarından, komşularından, yakın çevrelerinden başlayarak kız aramaya çıkarlar. Düğün, taziye hamam ziyaretleri, kız arama için en uygun ortamlardır.
Erkeğin annesi, varsa ablası, yakın akraba ve komşularından seçilen birkaç kadının, beğenilen kızın evine ziyarete gitmeleri, kızı görmeleri, onu incelemeleri ve niyetlerini açığa vurmaları, görücülüğün kız bakma aşamasını oluşturur. Bu tür evlenmede adaylardan çok, onların yakınlarının beğenisi, isteği ve girişimi söz konusudur. Kuşkusuz erkek de bu tercihi genellikle onaylar.
Kız görmeye genellikle habersiz gidilir. Son zamanlarda aracı olarak adlandırılan kişiler kız evinin ağzını aradığı için kız evi aslında haberdardır. Kızın davranışlarına bakılarak istekli olup olmadığı anlaşılır. Gelin adayının ikramda bulunması, yanlarında oturması, istekli olup olmadığının belirtisidir.
Kız evinden olumsuz cevap alınacağı sezilirse başka adaylar üzerinde durulur.
Gelin ve Damat Adaylarını Araştırma, Ağız Arama
Taraflar kesin karara varmadan önce gerek oğlan, gerekse kız ailesi adaylar hakkında bilgi toplamaya çalışırlar. Elde edilen bilgilerin değerlendirilmesi kız için işgüzar, namuslu, terbiyeli, evine ve törelerine bağlı olup olmadığı; oğlan içinse kötü alışkanlıklarının bulunup, bulunmadığını, işine, mesleğine bağlılığı noktalarında toplanmaktadır.
Oğlanın evi (yörede genellikle erkek tarafı için oğlan evi, oğlan tarafı, oğlan babası gibi terimler kullanırlar.), o yörede hatırı sayılır birini kız evine gönderir. Bu kişiye elçi denir. Kızın kesin verileceğine dair söz alır. Eğer kız ve oğlan tarafları karşılıklı olarak bir mutabakata varmışlarsa, kız istemeye, yani dünürcülük aşamasına geçilir.
Kız İsteme - Kesbiç
Oğlan tarafı yakın dost akrabaları ile kızı istemeye kız evine giderler. Hal hatır sormalardan, gündelik konuşmalardan sonra asıl konuya geçilir. Mecliste hazır bulunan Oğlan tarafının en büyüğü gelin adayının babasına, babası yoksa en yakınına hitaben: “Kızınızı Allah’ın emri, Peygamber Efendimizin sünneti ile oğlumuza istiyoruz" diyerek niyetlerini belli eder. Genellikle ilk istenişte kız verilmez. “Kız evi naz evi”dir. Ancak yine de kız evinden bir büyüğün “Allah yazdıysa olur” şeklindeki ifadesi, kızın verileceği şeklinde yorumlanır.
Bu arada kız evinde oğlan evi tarafının getirilen şeker, lokum, çikolata gibi yiyecekler (şirinlik, ağız tadı vs.) yenilir. Bazı yörelerimizde Kur’ân da okunur.
Çaylar içilirken bu arada başlık konuşulur. Başlık genellikle belirli bir miktarda paradır. Bazı aileler başlık parası yerine süt parası isterler.
Kız kaçırma olayı söz konusu olduğunda da başlık istenir. Bu tür durumlarda, kız babasının normal başlık parasının iki katını isteme hakkı vardır.
Başlık parası dışında kız tarafına verilecek hediyeler de konuşulur. Bu hediyeler at, silah, koç, halı, kilim, kumaş, altın ve çeşitli eşyaları olabilir. Erkek tarafının vereceği hediyeler hesaplanır ve tek tek “çeyiz defteri”ne yazılır. Bütün bu düğün hediyelerine Helet denir.
Şerbet
Şerbet, ferahlık ve mutluluk müjdecisi olarak düşünülür. İki taraf birlikte bir tarih belirlerler. Sadece iki tarafın erkekleri kız evinde toplanırlar. Kız evinde hazırlanan şerbet içilir. Erkek tarafının şerbet bardağını saklaması ve çıkışta kız evi önünde kırması uğur sayılır. Yine kız evinden çalınan ufak tefek eşyalar (bardak, tabak, kaşık gibi) uğurlu eşya olarak saklanır.
Şeker (Kellebaş)
Şerbetten sonra oğlan evi kız evine en az bir sandık şeker gönderir. Şeker sandığı süslenir bir vasıtanın üzerine konur ve çevrenin görmesi için de şehir turu attırılır. Böylece haberi olanlar olmayanlara filancanın şekeri gidiyor diye haber verirler.
Aynı gün kız evi de oğlan evine KELLEBAŞ gönderir. Bu genellikle kızın çeyizinde bulunan erkek giyecekleridir. Özellikle düğün günü bu giyeceklerden seçilir iç çamaşırı vs. damat tarafından giyilir.
Nişan
Söz kesiminden sonra gelen aşama “nişan”dır. Nişan töreni genellikle kız evi tarafından düzenlenir. Ancak masraflar oğlan evine aittir.
Nişan öncesinde kız ve birkaç yakını nişan alış verişine götürülür. Burada kıza ve akrabalarına nişan için giyecek alınır. Kız evi de oğlana ve yakınlarına giyecek alır. Kıza alınanlar “nişan bohçası” içerisine konularak kız evine gönderilir. Damada da nişan bohçası hazırlandığı olur.
Nişana oğlan ve kız evinin yakın akrabaları, komşular davet edilir. Genellikle oğlan evinde toplanan davetliler topluca kız evine giderler. Nişan elbisesini giyen kıza kayınvalidesi ile oğlanın yakınları tarafından “takı” takılır. Nişan takısı genellikle üç beşibirlik (beşibiryerde), altı bilezik, yüzük ve küpeden ibarettir. Takılar, bir büyük tarafından bu tür törenlerde adet olduğu üzere kalıplaşmış söz ve dileklerle adayların sağ ellerinin nişan parmaklarına takılır.
Geleneksel kesimde nişan töreni, erkeklerin ve kadınların ayrı yerlerde oturdukları bir evde yapılır. Yüzükler takıldıktan sonra gelin ve damat orada bulunanların elini öper.
Son yıllarda nişan töreni için düğün salonu kiralandığı da olur. Nişan daha gösterişli, tantanalı ve kaç-göç adetine uymadan kadın erkek bir arada yapılmakta ve kutlanmaktadır.
Nişanlılık süresi ailelerin durumuna bağlıdır. Özel durumlara bağlı olarak bu süre, uzayıp kısalabilmektedir. Geleneksel kesimde önceleri nişanlıların birbirleri ile görüşmeleri engellenirken, günümüzde görüşme yakın akrabaların da bulunduğu bir ortamda sağlanmaktadır. Nişandan sonra bazı yörelerimizde “dini nikah” yapılmakta, bu durumda çiftler birbiri ile rahatlıkla görüşebilmektedir.
Geleneksel düğünlerde önemsenen nikah, dinî nikahtır. Belli bir zamanı olmamakla birlikte genellikle Kesbiç, Nişan ya da Şerbet töreninde yapılır. Dini nikâh, kızın babası, damat ve onun çok yakınının katılacağı bir törenle genellikle kız evinde bazen de camide kıyılır. Bu nikâh özellikle gizli yapılır. Resmi nikâh ayrı bir tören gerektirmez ve sessiz yapılır.
Oğlan evinin nişandan dönmesi durumunda kıza alınan takılar iade edilmemekte, tersi durumunda takıların iadesi söz konusu olmaktadır.
Nişanla düğün arasına dini bayramların rastlaması durumunda oğlan evi kıza hediye almak durumundadır. Eğer düğün günü uzunsa, ki genellikle pek uzatılmaz; çünkü uğursuzluk sayılır. Ama uzunsa, mesela arada iki dini bayram varsa bu bayramlar arasında düğün yapılmaz. İki bayram arasında düğünün iyi olmayacağına inanılır. Bu süre içinde de oğlan evi kız evine dini bayramlarda duruma göre 1-2 koç süslenir ve bayram sabahı kız evine götürülür.
Düğün Hazırlıkları
Düğün tarihine kız ve oğlan aileleri birlikte karar verirler. Düğünden birkaç gün önce gelin adayı düğün alış-verişine götürülür. Eksik eşyaların tamamlanması, gelinliğin alınması, genelde bu günlerde halledilir. Bu alışverişte de her iki taraf birbirine hediyeler alırlar.
Düğünlerin idaresinde, gelin ve damadın yönlendirilmesinde belli görevleri olan kişiler vardır. Bunlar: Sağdıç, Toy Büyüğü, Yenge’dir.
SAĞDIÇ: Damadın evli arkadaşları arasından seçilir. Damada gerdek gecesi ve bekarlıktan sonraki yaşantısı ile bilgileri sağdıç verir. Damadın, düğünün başlamasından bitimine kadar geçen sürede en yakın yardımcısıdır.
YENGE : Sağdıcın karısıdır. Sağdıc damada karşı ne şekilde sorumluysa, yenge de geline karşı aynı şekilde sorumludur.
TOY BÜYÜĞÜ: Genellikle damadın yakını olan kişilerden seçilir. Toy büyüğü, damadın babası, büyük ağabeyi olabileceği gibi, Çevrede saygınlığı olan paralı kimselerden de seçilebilir. Düğün masraflarının bir kısmı toy büyüğü tarafından yapılır.
Kına Gecesi (Basalya)
Kına geceleri ayrı bir önem ve özellik göstermektedir. Evlenecek olan kızın ailesi, yakınları ve arkadaşları ile kadın kadına geçireceği bu son gece asıl düğün günü olarak da bilinen gelin alma gününden bir gün önceye rastlamaktadır.
Bu gün, hüznün yoğun olarak yaşandığı bir gündür. Geleneksel yapının yoğun yaşadığı bölgelerde hala eski önemini korumaktadır. Büyük kentlerde ise artık ya yapılmamakta ya da sadece eğlenceden ibaret bir gün olma niteliğini taşımaktadır.
Şehir merkezlerinde kına geceleri asıl fonksiyonundan uzaklaşmaya başlamış, daha önceleri kızın evden ayrılışı, son vedalaşması biçimindeyken, günümüzde eğlenceye dönük, nikahla evleniliyorsa düğünün yerini alan bir eğlence durumuna geçmiştir. Bu geceye yörede Ergenlik Gecesi de denir.
Kız evine ne zaman gidileceği önceden bildirilir. Misafirleri kız evine götürecek vasıtalar Toy büyüğü tarafından ayarlanır. Vasıtası olanlar kendi araçlarını kullanırlar. Eğer kız evi yakınsa davul-zurna eşliğinde yürünerek kız evine kına yakmaya gidilir. Oğlan evinin kız evini bu ziyaretine Basalya denir.
Bu geceye adını veren kına yakmak, vazgeçilmez düğün geleneğidir. Kına, önce gelinin, daha sonra da davetlilerin ellerine yakılarak, evliliğin bir anlamda kutsanması sağlanmaktadır. Kına gecelerinde uygulanan adet ve uygulamalar esasta bir olmakla beraber, ayrıntılarda birtakım özellikler gösterir.
Geline yakılacak kına oğlan evi tarafından alınır. Çoğu zaman kız evine gün öncesinde çerezlerle birlikte gönderilir. Kimi zaman da giderken götürülür.
Kına gecesi, kız evinde düzenlenir. Çağrılı kadınlar ve genç kızlar önce oğlan evinde toplanırlar. Bunlara kınacı da denmektedir.
Oğlan evi gelinceye kadar kız evinin yakınları çeşitli eğlenceler düzenlerler. Oğlan evinin gelmesiyle kız evi mahzunlaşır. Artık eğlenme sırası oğlan evindedir. Oğlan evinden gelenler kız evinde karşılanarak ağırlanır.
Oyunlar, eğlenceler bir süre devam ettikten sonra sıra kınanın yakılmasına gelir.
Bazı yörelerde gelin kıyafetini değiştirir. Başına al duvak örtülerek kına için hazırlanır. Gümüş veya bakır tas içerisinde başı bütün yani analı babalı, başından ayrılık geçmemiş bir kadın tarafından kına karıştırılır. Kınanın içine bozuk para, altın da konur. Bu hem bereket dileği, hem de kına yakılan kişiye baht açıklığı sağlamak amacına yöneliktir. Gelin kınasından çıkan para, kurulacak yuvaya bereket getirmesi inancıyla saklanır.
Kına yakıldıktan sonra kalan kına orada bulunanlara dağıtılır. Bu arada damat (Giyev) adayı kendi evinde kalır. Dönüşte damadın sağ serçe parmağına kına yakılır. Bu arada gelen erkek bekar misafirler sağ serçe parmaklarına evliler ise sol serçe parmaklarına, kadın misafirler ise avuç içlerine kına yakarlar. Oğlan evindeki eğlence sabaha kadar sürer ve uyunmaz.
Düğün
Düğün günü sabah namazı ile birlikte damadın yakın çevresi, sağdıç, toy büyüğü ve damat hamama giderler. Burada hem yıkanılır hem de çalgı eşliğinde oyunlar oynanır, çeşitli şakalar yapılır. Hamam bittikten sonra hamamdaki görevlilere toy büyüğü tarafından bahşişler verilir. Dışarı çıkıldığında ise damat belli olsun diye boynuna sırmalı bir kadife şal takılır. Gelin de bir tanıdığının evinde banyo yaptırılır ve evine götürülür.
Damat hamamdan çıktıktan sonra sağdıcın evine gidilir ve burada kahvaltı edilir. Kahvaltıdan sonra düğün evine geçilir ve damat tıraşı başlar. Tıraş esnasında çalan davul zurna eşliğinde halay tutulur. Bu esnada davulcuya şabaş verme yarışı başlar. Tıraşı biten damat oyuna kaldırılır. Özellikle damadın oynatılması sırasında daha çok şabaş dağıtılır. Bazen de göğsüne para takılır bu para berbere verilir. Bu arada sağdıç damadı koruma altına alır ve onun yanından hiç ayrılmaz, çünkü damadın ayakkabısını hatta kendini kaçırmak için çevredekiler sağdıcı kollarlar ki ondan bahşiş alabilsinler.
Öğlen zamanı erkek evinde tüm davetlilere hazırlanan yemekler verilir.
Kırsal kesim düğünlerinde görülen bir adet de para toplamaktır. Köylerde yemekten evvel veya sonra para atma yapılır. Bu oğlan evine bir katkıdır. Ortaya açılan bir örtüye çığırtkan vasıtası ile para atılır. İlk parayı önce toy büyüğü atar en büyük parada ondan gelir. Toy büyüğünden sonra para atma sırası sağdıcındır. Bu para miktarı en çoktan en aza doğru gider. Atılan bir paranın üzerinde para atma ayıp sayıldığından, herkes maddi durumunu o sıraya göre ayarlar. Çığırtkan ise parayı atanların sahiplerini bağırarak tekrar eder ve minnet duygularını belirten sözler sarf eder.
Gelin Getirme
Önceleri gelin için at süslenir ve hazırlanırdı. Ancak günümüzde gelin getirme otomobillerle olur. Düğün sabahı sağdıç ya da sağdıcın görevlendirdiği kişiler tarafından Gelin arabası hazırlanır.
Akşama doğru Gelin arabası ile birlikte kalabalık bir araç konvoyu oluşturularak Toy Büyüğü önderliğinde kız evine hareket edilir. Kız evine gelindiğinde burada davul zurna eşliğinde çeşitli oyunlar oynanır. Kız evi ve erkek evinin oyuncuları oyunlarla birbirlerine üstünlük kurmaya çalışırlar ve birbirlerine hava atarlar.
Gelin, evinden Toy Büyüğü ve karısı tarafından çıkartılır. Bu arada davul zurna eşliğinde geleneksel Gelin Ağlatma çalınır. Toy büyüğü, karısı, gelinin bir yakını ve gelin, gelin arabasına, diğer misafirler de konvoydaki araçlara binerek şehir turu yapılır. Davul zurna sürekli çalar. Bazen konvoyun önü kesilir ve açılması içinde toy büyüğü tarafından bahşişler dağıtılır.
Damat (Giyev) evine gelindiğinde gelini damat ve sağdıç karşılar. İçinde madeni para ve yemiş bulunan bir testi gelinin ayakları dibinde kırılır. Etrafa yayılan para ve yemişlerden murat için almaya çalışılır. Başka biri bir ayna tutar ve toy büyüğü de duvağı kaldırarak gelini aynaya baktırır. Tüm bunlar gelin ve damadın mutlulukları içindir.
Gelin ve damat, kadınların arasında hazırlanmış bir yere otururlar. Gelinin kucağına doğacak çocuğu erkek olsun diye erkek bir bebek oturtulur.
İçeri Verme
Davetliler yavaş yavaş çekildikten sonra düğün evinde hazır bulunan bir hoca çeşitli dualar okur. Sağdıç ve erkek arkadaşları damadı yumruklayarak İçeri verirler. Gerdeğe giren damat hiç konuşmadan iki rekât namaz kılar. Gelin seccadeye bir miktar para atar. Orada bulunan Yenge bu paraları alır. Namazı bitiren damat yenge tarafından gelinle yan yana oturtulur. Birbirlerinin ayaklarına basmaya çalışırlar. Yenge her ikisine de şerbet verir ve dışarı çıkar. Damat geline bir zihnet takarak duvağını açar bu zamana kadar konuşmayan gelin konuşmaya başlar buna Dilbağı denir. Bu aynı zamanda Yüz Görümlüğü'dür.
Ertesi gün Bekaret Bezi Yenge tarafından önce oğlan annesine sonra da kız annesine götürülür ve yenge bundan dolayı ödüllendirilir.
Üç gün sonra damat sağdıç tarafından alınıp hamama götürülür. Eve dönüldüğünde gelinle birlikte el öpmeye gidilir. Önce damat tarafının büyüklerinin elleri öpülür, sonra gelin tarafına gidilir. Bu ziyaretler sırasında gelin ve damada çeşitli takılar takılır.
YEMEKLER ve KAHVALTI
![]() | KAVURMALI UŞGUN EKŞİLİSİMalzemesi : 1 kg. uşgun, 200gr. Yağ, 0.5 kg. evelik, 2 yemek kaşığı domates salçası, istenilen miktarda kavurma, 2 baş soğan, yumurta (servis sayısına göre birer adet ) kişniş, tuz.
Yapılışı : Uşgunların kabukları soyulur ufak-ufak doğranır, ayıklanıp yıkanmış evelikler de doğranır bir tarafa bırakılır.Bir tencereye ölçüye göre yağ konulur,kıyılmış soğanlar bu yağda öldürülür, uşgunlar üzerine dökülür, eriyinceye kadar pişirilir. Evelikler eklenir, salçası, tuzu, kavurması ilave edilir, bir iki karıştırılır. Suyu ilave edilir, birkaç taşım kaynatılır, evelikler pişince yumurtalar teker teker içine kırılır, ağzı kapatılır, yumurtaları piştikten sonra ocaktan indirilir. Servis yapıldığı zaman tabaklarda üzerine ince kıyılmış kişniş konulur, kişniş yemeğe lezzet ve koku verir. Tandır ekmeği ile yenildiğinde lezzeti bir başka olur.
|
![]() | SENGESER
Malzemesi : 5-6 baş soğan, 3 yemek kaşığı yağ, 1 tepeli yemek kaşığı salça, 1kg. kurut, 0.5 kg. yeşil mercimek, tuz, 1 su bardağı su.
Yapılışı : Soğanlar incecik kıyılır, yağda hafif pembeleşinceye kadar kavrulur, salçası, tuzu katılır,1 su bardağı su ile soğanlar pişirilir.Önceden pişirilmiş mercimek eklenir, yoğurt kıvamından biraz sıvıca ezilmiş kurut ilave edilir. Birkaç taşım kaynatılır, isteğe göre üzerine salçalı yağ dökülebilir. Genellikle kış aylarında pişirilen yemek turşu ile yenilirse tadına doyum olmaz. |
![]() | KURUT AŞIMalzemeler : 2 su bardağı et suyu, 1 kaşık salça, tuz, yağ, 1 baş soğan, 1 çorba kâsesi su eriştesi, 3 su bardağı eritilmiş kurut, 1 tutam nane, tarhun ya da birkaç dal maydanoz, 1 su bardağı pişmiş yeşil mercimek, 2 diş sarımsak. Yapılışı : Soğan yağda kavrulur, salça, tuz, ekilir, et suyu ilave edilir, bir taşım kaynatılır. Erişte, mercimek, nane, tarhun ya da doğranmış maydanoz ilave edilir, eriştesi pişince kurut eklenir, bir taşım kaynatılarak ocaktan indirilir, servis yapıldığında dövülmüş sarımsak katılır. |
KURUT KÖFTESI
Malzemeler : 1 kg. köftelik bulgur, 2 baş soğan, tuz, iki tutam reyhan, 2 kaşık un, ezilmiş kurut veya torbada süzülmüş yoğurt, 3 diş sarımsak, kavurma (küçük parçalar halinde doğranmış), 2 kaşık yağ.
Yapılışı : Ufak doğranmış soğanlar tencereye konulur, onun üstüne bulgur, reyhan, tuz, eklenir, üzerine yeterince kaynar su dökülür, hafif ateşte haşlanarak suyu çekilir, bir tepsiye boşaltılır, un katılarak iyice yoğrulur, avuç içinde sıkılarak köfteler hazırlanır. 1 su bardağı kaynar su ile birlikte tencereye köfteler konularak pişirilir. Suyunu çekince ocaktan indirilir, hafifçe torbada suyu alınmış yoğurt çatalla çırpılarak köftelerin üzerine dökülür. Diğer tarafta 2 kaşık yağda kavurma ve bir tatlı kaşığı pul biber (istenirse) ile sos yapılır, yoğurdun üzerine kavurmalı sos dökülür.
CİĞER KÖFTESİ
Malzemeler : 1.5 kg. yarısı kara, yarısı akciğer, 1.5 kg. köftelik bulgur, 1 büyük baş soğan, 1 tatlı kaşığı pul biber, 1 tatlı kaşığı karabiber, 4-5 adet sivri biber, yarım çorba kâsesi kadar ince doğranmış maydanoz, onun yarısı kadar reyhan.
Üstü için ; 200 gr. tereyağı, bir yemek kaşığı pul biber, yeşil soğan ve maydanoz.
Üstü için ; 200 gr. tereyağı, bir yemek kaşığı pul biber, yeşil soğan ve maydanoz.
Yapılışı : Ciğer ve baş soğan makinede çekilir, ölçüye göre bulgur, pul biber, karabiber, tuz katılır, ince doğranmış yeşil biberler ve doğranmış maydanoz, reyhan katılarak iyice yoğrulur. 5-6 dakika dinlendirilir, avuç içinde yumurta büyüklüğünde yuvarlak köfteler yapılır. Diğer tarafta bir tencerede su kaynatılır. Kaynayan suyun içine köfteler atılır (su köftelerin hemen üstüne çıkacak miktarda olur) ve pişirilir.
Servis tabaklarına alındığında, bir tarafta pul biberli, tereyağı yada sade yağ eritilir, köftelerin üzerine gezdirilir, ince kıyılmış maydanoz ve yeşil soğan köftelerin üzerine dökülerek yenir.
Servis tabaklarına alındığında, bir tarafta pul biberli, tereyağı yada sade yağ eritilir, köftelerin üzerine gezdirilir, ince kıyılmış maydanoz ve yeşil soğan köftelerin üzerine dökülerek yenir.
![]() | TANDIR BALIĞIMalzemesi : Sade için: Balık , Tuz Bulamaçlı için: Balık, Un, Ayran, Tuz Yapılışı : Sade ve bulamaçlı olmak üzere iki farklı şekilde yapılmaktadır. Van Gölü’nden avlanan inci kefali balığı yıkanıp temizlenir. Sadece kuyruğu tandırın yan taraflarına yapıştırılarak pişirilir. Piştikten sonra isteğe bağlı kafa kısmı kopartılıp oradan içeriye tuzlu su konur (1 litre suyu 250 gram tuz ile hazırlanan doymuş tuzlu su). Pişme süresi 15-20 dakikadır. Bu hemen tüketiliyor. Bulamaçlı hazırlanan balıkta ise, un ayranla sulandırılarak bir bulamaç hazırlanır. Balık bu bulamaca batırılır ve biraz kurutularak tandıra yapıştırılır (yöredeki tabirle tandıra vurulur). Kafası kopartılıp içine tuzlu su konur ve servis yapılır. (Tuzlu su; 1,5- 2 litre suya yarım kilo tuz şeklinde hazırlanır ve her balığın içine iki kaşık dökülür, süzgeç üzerine konup akan tuz aşağı süzülür). Van balığının birkaç pişirilme şekli de bulunmaktadır. Bunlar; Van balığının kılçıkları çıkarılır. Bir kapta da yağlı peynir ve maydanoz karışımı hazırlanır. İki balık iç yüzleri birbirine gelecek şekilde ve arasına bu hazırlanan iç konularak kapatılır ve çırpılmış yumurtaya batırılarak kızartılır. Temizlenmiş taze balık, un, yumurta ve tuz ilave edilerek hazırlanmış bulamaca batırıldıktan sonra kızgın yağda kızartılır. Kuru tuzlanarak muhafaza edilmiş Van balığı bir müddet sirkeli suda bekletilir ve daha sonra üzerine zeytin yağı ve limon dökülerek servis yapılır. |
![]() | AYRAN AŞIYoğurt bir tencerede çırpılır, bir yumurta ile bir kaşık un ilave edilir, fazla sulu olmamak kaydıyla bir miktar su katılır, koyu kıvamda bir ayran hazırlanarak ocağa bırakılır, sürekli karıştırılarak kaynatılır. Önceden pişirilmiş den (döğme), ince doğranmış evelik kaynayan ayranın içine dökülür, evelikler pişinceye kadar kaynatılır ocaktan indirilir, isteğe göre küçük doğranmış kabak da katılarak pişirilebilir. Servis yapıldığında üstüne ince kıyılmış kişniş dökülür, kişniş güzel bir tat ve koku verir. |
![]() | KÜRT KÖFTESİMalzemesi : Bulgur, Un, Sarımsak, Cacık (veya kurut), Yağ, Reyhan Yapılışı : Bir kase bulgurun üzerine kaynamış su koyulup şişirilir. Elle ezilir. İçerisine reyhan otu da konulur. Hafif unla avuç içinde sıkma köfte yapılır. Böylece kaynar suya bırakılır. 25-30 dakika sonra suyu boşaltılır. Tencerede sadece köfte kalır. Bir baş sarımsak dövülüp eritilmiş cacığın (veya kurutun) içine katılır. Kızdırılmış yağ hazırlanır. Köfte, sarımsaklı cacık (veya kurut), kızdırılmış yağ servis edilir. |
![]() | EŞKİLİMalzemesi : 250 gram efelek ya da ıspanak 5 parça kavurma kemikli 1 baş soğan orta boy 4Yumurta ½ yemek kaşığı salça Tuz, karabiber Avuç içi kadar erik pestili Yapılışı : Yağda iri doğranmış soğan kavrulur. Önce kavurma, salça baharatlar sonra ıspanaklar iri doğranmış olarak ilave edilir. Pestil sıcak suda eritilerek ilave edilir. Üzerine 2 bardak su ilave edilir yemek pişmeye yakın yumurtalar kırılır. Yumurtanın yemeğin içinde bütün olarak dağılmadan pişmesi sağlanır. Mevsimine göre aynı şekilde içerisine uçkun ilave edilerek uçkun ekşilisi de yapılır. Eşkili, yapılan analiz sonuçlarına göre % 15 kurumadde, % 38.2 yağ, % 2.83 kül ve % 1.31 protein içermektedir. |
ÇIRIŞ MIHLASI
(Yumurtalı Çiriş)
(Yumurtalı Çiriş)
Malzemesi : Taze çirişotu yaprağı, yağ, tuz, karabiber, yumurta
Yapılışı : Taze çirişotu ayıklanıp yaprak ve sapları kök kısmından kesilerek temizlenir ve doğranır . Iyice yıkandıktan sonra bir tencerede az suda haşlanır.Suyu süzüldükten sonra bir süzgeçte sıkılarak tamamen susuz hale getirilir, diğer tarafta bir tavaya çirişin yağlanmasına kâfi gelecek kadar yağ konur. Hafif kızdırılan yağın içine çirişotu bırakılarak iyice karıştırılır ve tuz, karabiber ilave edilip karıştırıldıktan sonra ateşten alınır.
Ayrı bir kâseye servis sayısına göre yumurta bırakılır, çırpılır, çok az un ilave edilir. Bir tavaya yağ bırakılır ve kızdırılır. Çırpılan bu yumurta yağa akıtılarak boşaltılır, kızgın yağ içinde yumurta, kabararak pişer. Yumurtanın iki tarafı pembeleşinceye kadar piştikten sonra çirişin üzerine alınır, genellikle turşu ile yenir.
Ayrı bir kâseye servis sayısına göre yumurta bırakılır, çırpılır, çok az un ilave edilir. Bir tavaya yağ bırakılır ve kızdırılır. Çırpılan bu yumurta yağa akıtılarak boşaltılır, kızgın yağ içinde yumurta, kabararak pişer. Yumurtanın iki tarafı pembeleşinceye kadar piştikten sonra çirişin üzerine alınır, genellikle turşu ile yenir.
ÇIRIŞ PILAVI
Malzemeler : Taze çirişotu yaprağı, sade yağ, soğan, tuz, bulgur.
Yapılış : Tereyağında küçük doğranmış soğanlar pembeleşinceye kadar kavrulur. Yıkanıp doğranmış taze çirişotu yaprakları tencerenin içine konur. Tuz atıp 15 dakika yağda çevrildikten sonra içine bulgur katılarak 1 ile 2 kez karıştırılarak, kısık ateşte pişirilir. Arzuya göre tereyağıyla servis yapılır.
AYVA YEMEĞI
Malzemeler : 3 orta boy ayva, 1 su bardağı haşlanmış yeşil mercimek, 1 adet orta boy soğan, kavurma, tuz, 2 yemek kaşığı salça, 2 yemek kaşığı yağ.
Yapılışı : Yağ tencerede eritilir, doğranmış soğanlar hafif pembeleştirildikten sonra salça ve 2 su bardağı su katılır. Kabukları soyulmuş ayvaların çekirdek yuvalarının sert kısımları çıkarıldıktan sonra ay şeklinde doğranır, mercimeğiyle beraber tenceredeki karışıma katılarak pişirilir, tuzu ilave edilir servise hazır hale gelir.
Not : Ayvalar geç pişen türden ise mercimeği çiğ ilave edilip beraberce pişirilir.
Not : Ayvalar geç pişen türden ise mercimeği çiğ ilave edilip beraberce pişirilir.
HELISE
Malzemeler : Bir büyük tavuk eti (Hindi etiyle yapılırsa daha nefis olur), 2 komposto kasesi den (döğme), tereyağı, tuz.
Yapılışı : Yıkanmış parçalanmış tavuk eti (kemiklerinden ayrılmadan) ve den büyükçe bakır bir tencereye bırakılır, bunları pişirecek kadar su ilave edilir pişirilir. Pişme süresince devamlı tahta kaşıkla karıştırılır.Tavuk eti kemiklerinden ayrılıp ezilinceye kadar pişirmeye devam edilir, tuz ilave edilir, içinden kemikleri alınır denle tavuk eti karışımı muhallebi kıvamına gelince tabaklara alınır ortasına tereyağı bırakılarak servis yapılır.
CILBIR
Malzemeler : 2 orta boy soğan, 3-4 adet yeşil biber, 3 adet domates (veya salça), bir çay bardağı pirinç, pul biber, tuz, bir yemek kaşığı kuru zeytirun (veya birkaç dal tazesi), 2 yumurta, bir tatlı kaşığı un, yağ, isteğe göre kavurma.
Yapılışı : Soğanlar doğranıp yağda hafif pembeleştirilir, doğranmış yeşil biberler ilave edilir bunlarda hafif kızarınca doğranmış domates, tuz, pul biber katılır, 4-5 bardak kaynar su ilave edilir, bir çay bardağı pirinç bu karışımda pişirilir, zeytirun ilave edilir. Diğer tarafta bir tavaya bir kaşık yağ konur, yağ ısınınca ayrı bir kasede 2 yumurta çırpılır içine 2 çay kaşığı un ilave edilir. Bu karışım tavadaki yağı akıtılarak konur yağda kabaran yumurtanın altı kızarınca çevrilir, pembeleştirilir, kabarmış bir vaziyette pişen yumurtalar pişen yemeğin içine ilave edilir.
Not : Kavurma katıldığı zaman servis sayısına göre yemek pişerken yumurtalar tek tek kırılır karıştırmadan yemeğin içinde lop olarak pişirilir.
Bu yemek tandır ekmeği ile yenir.
Not : Kavurma katıldığı zaman servis sayısına göre yemek pişerken yumurtalar tek tek kırılır karıştırmadan yemeğin içinde lop olarak pişirilir.
Bu yemek tandır ekmeği ile yenir.
BORANI ( Peygamber Yemeği )
Malzemeler : Bir büyük boy kışlık kabak, bir yemek kaşığı yağ, bir su bardağı eritilmiş kurut, bir su bardağı pişmiş mercimek, tuz.
Sos için tereyağı ve salça.
Sos için tereyağı ve salça.
Yapılış : Kabak fırında kabuğu kızarıncaya kadar iyice pişirilir, fırından çıkarılır, kabuğu ve çekirdekleri ayrılır, iyice pişmiş olan kabak çatalla ezilir, bir tavada eritilmiş yağı ilave edilir karıştırılır, içine pişmiş mercimek, eritilmiş kurut ve tuz ilave edilir. Servis tabağına alındığında üzerine yağ ve salçayla hazırlanmış sos gezdirilir.
KAHVALTILIKLAR
Otlu peynir, murtuğa, gül reçeli, bal, kavut, cacık, tereyağı önemli kahvaltılıklardır.

![]() | MURTUĞAMalzemesi : Tereyağı 250gr, yumurta 4 adet, 1 su bardağı un.
Yapılışı : Bakır bir tencerede yağ eritilir. Yağı kızdıktan sonra unu azar azar dökülerek iyice karıştırılır, hafif sarı renkte kavrulur (buna çörek içi denir), diğer tarafta bir kasede çatalla çırpılmış yumurtalar çörek içinin üzerine gezdirilerek dökülür, bu esnada yumurta çörek içine karışır ve kabarır, fazla dağılmamasına dikkat edilerek çatalla çevrilir ve diğer tarafın pişmesi sağlanır.Servis tabağına alınır, genellikle bal yada reçele yenir.
|
![]() |
OTLU PEYNIR
Otlu peynir yapımında hammadde olarak kullanılan süt, daha ziyade koyun sütüdür. Bazen koyun sütüne inek ve keçi sütleri de karıştırılmaktadır. Sütler çiğ olarak mayalanmakta ve mayalama sıcaklığı elle tespit edilmektedir. Bu sıcaklık tahminen 30 C civarındadır. Yaklaşık 80 litre süte 100 ml olacak şekilde, önceden geleneksel olarak hazırlanmış mayadan ilave edilerek 1-2 saat pıhtılaşmaya terk edilmektedir. Pıhtılaşma işlem tamamlanınca pıhtı bez torbaya aktarılmaktadır. Aktarma işlemi yapılırken bir kat pıhtı bir kat da özel olarak hazırlanmış otlardan (yerel adlarıyla sirmo, heliz, mendo, siyabo, kekik, yabani nane ve sov otu)ilave edilmektedir. Bu iş tamamlanınca torbanın ağzı büzülerek üzerine ağırlık konmakta ve süzülmeye bırakılmaktadır. Süzülme 3-4 saatte tamamlandıktan sonra elde edilen teleme küçük dilimler haline getirilmektedir. Dilimler el büyüklüğünde, farklı şekillerde ve yaklaşık 2-3 cm kalınlığında olmaktadır. Elde edilen peynir dilimleri salamurada veya kuru olmak üzere iki şekilde tuzlanmaktadır.
Salamura usulü tuzlamada, peynir dilimleri salamura suyunda bir müddet bekletilerek teneke ya da plastik kaplara yerleştirilmektedir. Kaplar daha sonra serin bir yere konarak sonbahara kadar bir nevi olgunlaştırılmaya terk edilmektedir. Salamura konsantrasyonu, taze yumurtanın tuzlu suya batırılmasıyla ayarlanmaktadır.
Kuru tuzlamanın yapılışında, dilimler üzerine göz kararı kalın mutfak tuzu serpilmekte ve bu haliyle 3-4 gün kadar bekletilmektedir. Sonra dilimler bol su ile iyice yıkanarak bir kat peynir bir kat cacık olacak şekilde plastik kaplara ya da toprak küplere konulmaktadır. Peynirler kaplara doldurulurken hiç boşluk kalmamasına dikkat edilmekte ve sıkıca yerleştirilmektedir. Doldurma işi bitince kapların ağzına üzüm yaprağı konmakta ve çamurla sıvanmaktadır. Kabın ağzı aşağıya gelecek şekilde kilerde özel yerine (genelde toprak altına) konmakta ve üzeri gevşek bir toprakla veya kumla örtülmektedir. Peynir kabının topraktaki bu pozisyonu peynirdeki nem kaybını hızlandırmaktadır. Peynirler bu şekilde 2-3 ay olgunlaştırılmaya bırakılmakta ve olgunlaşma tamamlandıktan sonra tüketime hazır hale gelmektedir. Bir kısım otlu peynirler taze iken satılmakta, alıcı peyniri kendi arzusuna göre küpe doldurup olgunlaştırmaktadır.
|
![]() | CACIK
Süzme yoğurdun içerisine ince doğranmış maydanoz, isteğe göre dere otu, tuz karıştırılır, arzu edilirse acı biber doğranır, kahvaltılarda yenir.
Süzme yoğurt yerine çökelek de katılabilir, içine tereyağı eklenir yada tereyağı yanına bırakılarak servis yapılır. |
![]() | GAVUT
Buğdayın kavrularak öğütülmesi sonucu elde edilen bir un çeşididir. Günlük yeneceği zaman yağ ile karıştırılarak sıcak olarak servis edilir. Genellikle sabah kahvaltılarında tüketilir.
Gavut, Urartular zamanında uzun savaşlar sırasında askerlerin beslenmesinde kullanılmış ve günümüze kadar gelmiştir. Hem sabah kahvaltılarında hem de ramazan ayında sahurda yaygın olarak tüketilir. Gavut, yapılan analiz sonuçlarına göre % 94.2 kurumadde, % 3.32 yağ, % 4.14 kül ve % 13.2 protein içermektedir. |
![]() | ERİK KIZARTMASI
Malzemesi :
1 Kâse Çekirdekli kurutulmuş kayısı 3 Yemek kaşığı toz şeker 1 Yemek kaşığı katı yağ 1 Çay bardağı dövülmüş ceviz
Yapılışı :
Kuru kayısılar kısık ateşte 1 çay bardağı su ve şeker ilave edilerek pişirilir suyunu tamamen çekince yağla kavrulur. Servis tabağına alınarak dövülmüş ceviz üzerine serpilir. Genellikle bu tatlı pirinç pilavı ile birlikte yenilir. |
Malzemesi:
3 adet yumurta
3 yemek kaşığı yoğurt
Yarım çay bardağı yağ
1 çay kaşığı karbonat ve Un
3 adet yumurta
3 yemek kaşığı yoğurt
Yarım çay bardağı yağ
1 çay kaşığı karbonat ve Un
Yapılışı:
Tüm malzemeler karıştırılarak kıvamlı bir hamur hazırlanır. Kızgın yağ içerisine kaşık yardımıyla tek tek dökülür. Kızardıktan sonra şerbet içerisine alınır ve daha sonra servis yapılır.
Tüm malzemeler karıştırılarak kıvamlı bir hamur hazırlanır. Kızgın yağ içerisine kaşık yardımıyla tek tek dökülür. Kızardıktan sonra şerbet içerisine alınır ve daha sonra servis yapılır.
YATIR ve ZİYARET YERLERİ
YATIR NEDİR
Allah katında yüksek mertebelere ulaşmış olduğuna inanılan şahsiyetlerin mezarlarına genel olarak yatır denilmektedir. Ancak yatır kelimesi daha çok mezarda yatan, gömülü olan zata işaret eder. Mezar, kabir gibi manaları zayıftır. Ne var ki, genelde zayıf olan bu ikinci manada kullanılmaktadır.
Araştırmamıza konu olan bölgemizde yatır kelimesinden çok ziyaret kelimesi kullanılmaktadır. Yatır kelimesinin eş anlamlısı olarak kabul edebileceğimiz ziyaret, ziyaretgah kelimeleri de sözcüklerde:
"Ziyaret mahalli, teberrük için varılan türbe ve mabed vesaire" karşılıkları ile tesbit edilmektedir.
Allah katında yüksek mertebelere ulaşmış olduğuna inanılan şahsiyetlerin mezarlarına genel olarak yatır denilmektedir. Ancak yatır kelimesi daha çok mezarda yatan, gömülü olan zata işaret eder. Mezar, kabir gibi manaları zayıftır. Ne var ki, genelde zayıf olan bu ikinci manada kullanılmaktadır.
Araştırmamıza konu olan bölgemizde yatır kelimesinden çok ziyaret kelimesi kullanılmaktadır. Yatır kelimesinin eş anlamlısı olarak kabul edebileceğimiz ziyaret, ziyaretgah kelimeleri de sözcüklerde:
"Ziyaret mahalli, teberrük için varılan türbe ve mabed vesaire" karşılıkları ile tesbit edilmektedir.
Van'da Yatırlar
Bir yatır ile çevre halkı arasında genel olarak manevi bir bağ vardır. Bu bağın oluşmasından ilahi nizamın korunmasına yönelik bir anlayış sezilir. Toplum yatırın manevi kişiliğinde, kurtarıcı bir gücün varlığına inandığından, yatırlara bu anlayış ile yaklaşılır. Van gibi coğrafi şartların zorladığı, dış dünya ile temasın, bilhassa eskiden uzun süre kısıtlandığı bölgelerde, özellikle köylerde yatırlara yaklaşma daha fazladır. Yatırlar ayrı ayrı ele alınırken görülecektir ki, yatırları ziyaret edenlerin istekleri daha çok çocuk sahibi olmak, ev sahibi olmak, evlenmek, borçtan kurtulmak ve özellikle hastalıktan kurtulmaktır. Ancak yatırlara olan bu ilgi değişen şartlar ile beraber nisbeten azalma göstermektedir. Mesela bugün için köylerimizin büyük bir bölümünde okul vardır. Televizyon seyretmeyen, radyo dinlemeyen köylü sayısı oldukça azalmıştır. Ulaşım eskiye göre büyük mesafeler katetmiştir. Hastasına yatırdan şifa bekleyenlerin yanında doktora götürmeyi düşünenler çoğalmıştır. Ancak şartlar ne kadar değişirse değişsin yatır ile insanımız arasındaki manevi bağ yine devam etmektedir.
Van ili, özellikle Van'ın köyleri bu değişimi önceleri uzaktan, günümüzde ağır ağır yaşamakta olduğundan yatır kültü'nün nisbeten daha canlı olarak yaşadığı bir bölgedir. Yukarıda da zikrettiğimiz gibi Van ilinde ismen de olsa iki yüz civarında yatır vardır. Bunlar tesbit edebildiklerimizdir. Kimbilir daha dağ başında ne kadar mezar, dalları paçavralarla süslenmiş ne kadar ağaç, ne kadar kaynak, pınar var¬dır.
Bir yatır ile çevre halkı arasında genel olarak manevi bir bağ vardır. Bu bağın oluşmasından ilahi nizamın korunmasına yönelik bir anlayış sezilir. Toplum yatırın manevi kişiliğinde, kurtarıcı bir gücün varlığına inandığından, yatırlara bu anlayış ile yaklaşılır. Van gibi coğrafi şartların zorladığı, dış dünya ile temasın, bilhassa eskiden uzun süre kısıtlandığı bölgelerde, özellikle köylerde yatırlara yaklaşma daha fazladır. Yatırlar ayrı ayrı ele alınırken görülecektir ki, yatırları ziyaret edenlerin istekleri daha çok çocuk sahibi olmak, ev sahibi olmak, evlenmek, borçtan kurtulmak ve özellikle hastalıktan kurtulmaktır. Ancak yatırlara olan bu ilgi değişen şartlar ile beraber nisbeten azalma göstermektedir. Mesela bugün için köylerimizin büyük bir bölümünde okul vardır. Televizyon seyretmeyen, radyo dinlemeyen köylü sayısı oldukça azalmıştır. Ulaşım eskiye göre büyük mesafeler katetmiştir. Hastasına yatırdan şifa bekleyenlerin yanında doktora götürmeyi düşünenler çoğalmıştır. Ancak şartlar ne kadar değişirse değişsin yatır ile insanımız arasındaki manevi bağ yine devam etmektedir.
Van ili, özellikle Van'ın köyleri bu değişimi önceleri uzaktan, günümüzde ağır ağır yaşamakta olduğundan yatır kültü'nün nisbeten daha canlı olarak yaşadığı bir bölgedir. Yukarıda da zikrettiğimiz gibi Van ilinde ismen de olsa iki yüz civarında yatır vardır. Bunlar tesbit edebildiklerimizdir. Kimbilir daha dağ başında ne kadar mezar, dalları paçavralarla süslenmiş ne kadar ağaç, ne kadar kaynak, pınar var¬dır.
YAPILARI İTİBARİYLE VAN'DAKİ YATIRLAR
Van'da tesbit ettiğimiz yatırların büyük bir bölümü sadece bir mezardan ibarettir. Bir bölümünde türbe vardır. Ancak üzerinde toprak dam olanlar, veya dört duvar ile çevrilenler de türbesi olan yatır ola¬rak değerlendirilmiştir. Tespit ettiklerimizin birkaçında mezar da kaybolmuştur. Tek bir ağaçtan ibaret olanlar, taşkaya şeklinde olanlar sadece bir kaynak-pınar olanlar, yahut da yanında kaynak pınar bulunanlar da Van'daki yatırların yapı (mekan) itibariyle bir başka bölümünü teşkil eder.
Van'da tesbit ettiğimiz yatırların büyük bir bölümü sadece bir mezardan ibarettir. Bir bölümünde türbe vardır. Ancak üzerinde toprak dam olanlar, veya dört duvar ile çevrilenler de türbesi olan yatır ola¬rak değerlendirilmiştir. Tespit ettiklerimizin birkaçında mezar da kaybolmuştur. Tek bir ağaçtan ibaret olanlar, taşkaya şeklinde olanlar sadece bir kaynak-pınar olanlar, yahut da yanında kaynak pınar bulunanlar da Van'daki yatırların yapı (mekan) itibariyle bir başka bölümünü teşkil eder.
I- TÜRBESİ BULUNAN YATIRLAR
1- Beyaz Direk Erciş, Gökoğlan Köyü.
2- Çelebiocağı Erciş, Çelebibağı.
3- Gülhandan Erciş.
4- Haydarbey (Haydar Baba) Erciş, Haydarbey Köyü.
5- Halime Hatun Türbesi Gevaş.
6- Hüsrevpaşa Türbesi Van Merkez.
7- Hacı Zübeyt (Hacı Zivi) Gevaş, Kayaboğaz Köyü.
8- Kara Şeyh Van. Mollakasım Köyü.
9- Mecnun Baba Muradiye.
10-Mahmut Baba Erciş.
11- Nanyemez Baba Van, Merkez.
12- Sarı Süleyman Bey Gürpınar, Güzelsu.
13- Seyyit Mehmet Hanifi Erciş.
14- Sultan-i Yekpay Van, Kavuncu Köyü.
15- Şeyh Abdurrahman Baba Van, Merkez.
16- Şeyh Gazai Baba Van, Merkez
17- Şeyh Hamza (Sultan Hacı Hamza) Van, Bardakçı Köyü.
18- Şeyh İsmail Kutbettin Başkale, Güroluk Köyü.
19- Şeyh Mehmet Hanifi Erciş.
20- Şeyh Muhammed-i Tayyar Çatak, Dilmetaş Köyü.
21 - Şeyh Muhammed Türbesi Erciş. 22- Şeyh Macur Baba Erciş.
1- Beyaz Direk Erciş, Gökoğlan Köyü.
2- Çelebiocağı Erciş, Çelebibağı.
3- Gülhandan Erciş.
4- Haydarbey (Haydar Baba) Erciş, Haydarbey Köyü.
5- Halime Hatun Türbesi Gevaş.
6- Hüsrevpaşa Türbesi Van Merkez.
7- Hacı Zübeyt (Hacı Zivi) Gevaş, Kayaboğaz Köyü.
8- Kara Şeyh Van. Mollakasım Köyü.
9- Mecnun Baba Muradiye.
10-Mahmut Baba Erciş.
11- Nanyemez Baba Van, Merkez.
12- Sarı Süleyman Bey Gürpınar, Güzelsu.
13- Seyyit Mehmet Hanifi Erciş.
14- Sultan-i Yekpay Van, Kavuncu Köyü.
15- Şeyh Abdurrahman Baba Van, Merkez.
16- Şeyh Gazai Baba Van, Merkez
17- Şeyh Hamza (Sultan Hacı Hamza) Van, Bardakçı Köyü.
18- Şeyh İsmail Kutbettin Başkale, Güroluk Köyü.
19- Şeyh Mehmet Hanifi Erciş.
20- Şeyh Muhammed-i Tayyar Çatak, Dilmetaş Köyü.
21 - Şeyh Muhammed Türbesi Erciş. 22- Şeyh Macur Baba Erciş.
II- TEK BİR MEZAR HALİNDE OLAN YATIRLAR1- Ali Paşa Van, Merkez.
2- Arap Baba Van, Merkez.
3- Arikelle Muradiye, Çaldıran.
4- Aslı Hatun Gevaş, Artos Dağı.
5- Aliyar Şah Erciş.
6- Almaağaç Muradiye, Sürüyolu (Pirsolar) Köyü.
7- Babo Van, Edremit.
8- Beşikli Baba Van, Erçek.
9- Beyazıt Baba Gürpınar, Zernek Köyü.
10- Başet-i Mehenda Gürpınar, Güzelsu. 11 - Başşahit Gürpınar, Aşağıkaymaz Köyü.
12- Çomaklı Baba Çomaklı Dağı.
13- Dermeryema (Meryem Ana Kilisesi) Gür¬pınar, Kırkgeçit.
14- Eyüp Ensari Timar, Ağartı Köyü.
15- Faki Tayran Gevaş, Bahçesaray.
16- Hıdır-i Sindi Gevaş.
17- Hıdır Baba Timar, Hıdır Köyü.
18- Hanımzade Gürpınar, Zernek Köyü.
19- Hadili Kabul Başkale, Dereiçi Köyü.
20- Hevat Ziyareti Başkale, Oğulveren Köyü.
21- Hilve Ziyareti Gürpınar, Zernek Köyü.
22- Haki Baba Erciş, Haki Köyü.
23- Hejdeh-kav (Onsekiz ayak) Ziyareti Başkale.
24- İkinci Sofu Baba Van, Merkez.
25- İsmail Baba Muradiye, Çaldıran, İsmailbaba Köyü.
26- İhtiyar Hacı Erciş, Zilan Deresi.
27- Koç Baba Van, Merkez.
28- Kılıçlı Baba Van, Merkez.
29- Küme Söğüt (Söğüt Kümesi) Van, Merkez.
30- Kavgalı İki Bacı Ziyareti Erciş, Tekler Köyü.
31- Karatoğan Ziyareti Karatoğan yaylası.
32- Karavul Baba Timar Meydancık Köyü.
33- Kepeneroş Başkale.
34- Kolasinci Başkale, Atik Köyü.
35- Mollakasım Van, Mollakasım Köyü.
36- Muptedi Arabi Erciş.
37- Mir Hasan-ı Veli Gevaş, Bahçesaray.
38- Molla Ömer Gürpınar, Güzelsu.
39- Molla Hıdır Efendi Başkale, Yavuzlar Köyü.
40- Mehmet Tayyar Başkale.
41- Mir Bahaddin Gevaş, Bahçesaray.
42- Molla Mancar Gevaş, Bahçesaray.
43- Musa Çavuş Erciş.
44- Mir Sura Gevaş.
45- Maruf-i Kerhi Erciş, Köycük Köyü.
46- Mam Ömer Gürpınar, Güzelsu.
47- Mükürk (Başet-i Mehanda'nın kardeşi)
Gürpınar, Güzelsu.
48- Nezir ve Beşir Gürpınar, Güzelsu (Başet Dağı).
49- Ömer Halan (Atı ile gömülü) Başkale.
50-Pir Yakup Gevas.
51- Pir Yusuf Gevas, Pullupınar Köyü.
52- Pir-i Lök Başkale, Uğurveren Köyü.
53- Pir Garip Timar, Pirgarip Köyü.
54- Pir Mehmedi Kangıri Gevaş.
55- Pay Baba Erciş, Pay Köyü.
56- Pekyart Ziyareti Gevaş, Bahçesaray.
57- Sofu Baba Van, Merkez.
58-Sultan Hacı Zübeyt (Hacı Zivi) Gevaş.
59-Sanpanis Ziyareti Çatak.
60- Seyyit İsmil Hakan Gürpınar, Güzelsu.
61- Seyyit İsmil Erçek, Lim Dağı.
62-Sultan Selim Gevaş.
63- Seyyit Muhammet Gürpınar, Zernek Köyü.
64-Sultan Mustafa Gürpınar, Güzelsu.
65- Seyyit Abdulcebbar Özalp, Kutalan Köyü.
66- Şeyh Yusuf Van, Merkez.
67-Şemseddin-i Tebrizi Gevaş.
68- Şeyh Hamza Van, Ayazpınar Köyü.
69-Şeyh Molla Aburrahman Kutub Gevaş, Dokuzağaç Köyü.
70-Şeyh Mahmut Salih Arvasi Gevaş, Dokuz¬ağaç Köyü.
71-Şeyh Abdulmecit Çatak.
72-Şahsi Hani (Şeyh Mustafa) Çatak.
73- Şeyh Bekir Çatak, Sürük Köyü.
74-Şeyh Ayine Şeyhayine Köyü.
75- Şeyh Mille Van, Merkez.
76-Şeyh Mahmut Erdevir Van, Timar.
77-Şeyh Miraz Erçek, Mezruk Dağı.
78-Şeyh Hamza Erciş, Gökoğlan Köyü.
79-Şeyh Süleyman Erciş, Gökoğlan Köyü. 80-Şeyh Yusuf Havari Çatak.
81-Şeyh Evlaniyan Gürpınar.
82- Şeyh Cura Gevaş.
83- Şeyh İlyas Gevaş.
84- Şeyh İbrahim Paşa Gevaş.
85- Şeyh Mustafa Gürpınar.
86- Şeyh Sucu Çaldıran, Şeyhsucu Köyü.
87- Şeyh Abdurrahman Güzelsu, Günbaşı Köyü.
88- Şeyh Fehim Arvasi Gevaş, Bahçesaray, Arvas Köyü.
89- Şeyh Beşir Van, Erçek.
90 - Takuri Hüseyin Bey'in Oğlu-Özalp
2- Arap Baba Van, Merkez.
3- Arikelle Muradiye, Çaldıran.
4- Aslı Hatun Gevaş, Artos Dağı.
5- Aliyar Şah Erciş.
6- Almaağaç Muradiye, Sürüyolu (Pirsolar) Köyü.
7- Babo Van, Edremit.
8- Beşikli Baba Van, Erçek.
9- Beyazıt Baba Gürpınar, Zernek Köyü.
10- Başet-i Mehenda Gürpınar, Güzelsu. 11 - Başşahit Gürpınar, Aşağıkaymaz Köyü.
12- Çomaklı Baba Çomaklı Dağı.
13- Dermeryema (Meryem Ana Kilisesi) Gür¬pınar, Kırkgeçit.
14- Eyüp Ensari Timar, Ağartı Köyü.
15- Faki Tayran Gevaş, Bahçesaray.
16- Hıdır-i Sindi Gevaş.
17- Hıdır Baba Timar, Hıdır Köyü.
18- Hanımzade Gürpınar, Zernek Köyü.
19- Hadili Kabul Başkale, Dereiçi Köyü.
20- Hevat Ziyareti Başkale, Oğulveren Köyü.
21- Hilve Ziyareti Gürpınar, Zernek Köyü.
22- Haki Baba Erciş, Haki Köyü.
23- Hejdeh-kav (Onsekiz ayak) Ziyareti Başkale.
24- İkinci Sofu Baba Van, Merkez.
25- İsmail Baba Muradiye, Çaldıran, İsmailbaba Köyü.
26- İhtiyar Hacı Erciş, Zilan Deresi.
27- Koç Baba Van, Merkez.
28- Kılıçlı Baba Van, Merkez.
29- Küme Söğüt (Söğüt Kümesi) Van, Merkez.
30- Kavgalı İki Bacı Ziyareti Erciş, Tekler Köyü.
31- Karatoğan Ziyareti Karatoğan yaylası.
32- Karavul Baba Timar Meydancık Köyü.
33- Kepeneroş Başkale.
34- Kolasinci Başkale, Atik Köyü.
35- Mollakasım Van, Mollakasım Köyü.
36- Muptedi Arabi Erciş.
37- Mir Hasan-ı Veli Gevaş, Bahçesaray.
38- Molla Ömer Gürpınar, Güzelsu.
39- Molla Hıdır Efendi Başkale, Yavuzlar Köyü.
40- Mehmet Tayyar Başkale.
41- Mir Bahaddin Gevaş, Bahçesaray.
42- Molla Mancar Gevaş, Bahçesaray.
43- Musa Çavuş Erciş.
44- Mir Sura Gevaş.
45- Maruf-i Kerhi Erciş, Köycük Köyü.
46- Mam Ömer Gürpınar, Güzelsu.
47- Mükürk (Başet-i Mehanda'nın kardeşi)
Gürpınar, Güzelsu.
48- Nezir ve Beşir Gürpınar, Güzelsu (Başet Dağı).
49- Ömer Halan (Atı ile gömülü) Başkale.
50-Pir Yakup Gevas.
51- Pir Yusuf Gevas, Pullupınar Köyü.
52- Pir-i Lök Başkale, Uğurveren Köyü.
53- Pir Garip Timar, Pirgarip Köyü.
54- Pir Mehmedi Kangıri Gevaş.
55- Pay Baba Erciş, Pay Köyü.
56- Pekyart Ziyareti Gevaş, Bahçesaray.
57- Sofu Baba Van, Merkez.
58-Sultan Hacı Zübeyt (Hacı Zivi) Gevaş.
59-Sanpanis Ziyareti Çatak.
60- Seyyit İsmil Hakan Gürpınar, Güzelsu.
61- Seyyit İsmil Erçek, Lim Dağı.
62-Sultan Selim Gevaş.
63- Seyyit Muhammet Gürpınar, Zernek Köyü.
64-Sultan Mustafa Gürpınar, Güzelsu.
65- Seyyit Abdulcebbar Özalp, Kutalan Köyü.
66- Şeyh Yusuf Van, Merkez.
67-Şemseddin-i Tebrizi Gevaş.
68- Şeyh Hamza Van, Ayazpınar Köyü.
69-Şeyh Molla Aburrahman Kutub Gevaş, Dokuzağaç Köyü.
70-Şeyh Mahmut Salih Arvasi Gevaş, Dokuz¬ağaç Köyü.
71-Şeyh Abdulmecit Çatak.
72-Şahsi Hani (Şeyh Mustafa) Çatak.
73- Şeyh Bekir Çatak, Sürük Köyü.
74-Şeyh Ayine Şeyhayine Köyü.
75- Şeyh Mille Van, Merkez.
76-Şeyh Mahmut Erdevir Van, Timar.
77-Şeyh Miraz Erçek, Mezruk Dağı.
78-Şeyh Hamza Erciş, Gökoğlan Köyü.
79-Şeyh Süleyman Erciş, Gökoğlan Köyü. 80-Şeyh Yusuf Havari Çatak.
81-Şeyh Evlaniyan Gürpınar.
82- Şeyh Cura Gevaş.
83- Şeyh İlyas Gevaş.
84- Şeyh İbrahim Paşa Gevaş.
85- Şeyh Mustafa Gürpınar.
86- Şeyh Sucu Çaldıran, Şeyhsucu Köyü.
87- Şeyh Abdurrahman Güzelsu, Günbaşı Köyü.
88- Şeyh Fehim Arvasi Gevaş, Bahçesaray, Arvas Köyü.
89- Şeyh Beşir Van, Erçek.
90 - Takuri Hüseyin Bey'in Oğlu-Özalp
III. HERHANGİ BİR MEZARIN BULUNMADIĞI YATIRLAR1 - Acı Toprak Ziyareti Van, Hoşgedik.
2- Cin Magarasi Gürpınar, Topsakal Köyü.
3- Demirev Ziyareti Van, Merkez.
4- Gelin Taşı Gürpınar, Degirmendüzü Köyü.
5- Karacehennem Kuyusu Van, Merkez.
6- Sıtma Köpriisü Van, Merkez.
7- Süt Ziyareti Çatak, Kayaboğaz Köyü.
8- Süt Ziyareti Gürpınar.
9- Süt Ziyareti Derebey Köyü.
10-Sultan Zübeyde Erciş, Yılanlı Köyü.
11- Şeyh Uçtu (Şeyh Rüştü) Van, Özkaynak Köyü.
2- Cin Magarasi Gürpınar, Topsakal Köyü.
3- Demirev Ziyareti Van, Merkez.
4- Gelin Taşı Gürpınar, Degirmendüzü Köyü.
5- Karacehennem Kuyusu Van, Merkez.
6- Sıtma Köpriisü Van, Merkez.
7- Süt Ziyareti Çatak, Kayaboğaz Köyü.
8- Süt Ziyareti Gürpınar.
9- Süt Ziyareti Derebey Köyü.
10-Sultan Zübeyde Erciş, Yılanlı Köyü.
11- Şeyh Uçtu (Şeyh Rüştü) Van, Özkaynak Köyü.
IV- TEK BİR AĞAÇ YA DA AĞAÇLIK HALİNDE OLAN YATIRLAR
1- Ardıç Ağacı Van, Mollakasım Köyü.
2- Bacı-Kardeş Ziyareti Erciş, Ziyaret Köyü.
3- Bayram Dede Van, Özkaymak Köyü.
4- Siğil Ziyareti Van, Erçek.
5- Sultan Zübeyde Erciş, Yılanlı Köyü.
6- Şeyh Uçtu (Şeyh Rüştü) Van, Özkaymak Köyü.
7- Şeyh Seyyid Van, Eblenganis Köyü.
8- Seyidi Çınar Van, Elmalı Köyü.
1- Ardıç Ağacı Van, Mollakasım Köyü.
2- Bacı-Kardeş Ziyareti Erciş, Ziyaret Köyü.
3- Bayram Dede Van, Özkaymak Köyü.
4- Siğil Ziyareti Van, Erçek.
5- Sultan Zübeyde Erciş, Yılanlı Köyü.
6- Şeyh Uçtu (Şeyh Rüştü) Van, Özkaymak Köyü.
7- Şeyh Seyyid Van, Eblenganis Köyü.
8- Seyidi Çınar Van, Elmalı Köyü.
V- TAŞ-KAYA HALİNDE OLAN YATIRLAR1- Bayram Dede Van, Bayrak Köyü.
2- Gelin Alayı Erciş, Ernis Köyü.
3- Gelin-Güvey Kayaları Van, Canik, Derebey Köyü.
4- Koç Heykelleri Erciş, Çelebibağı.
5- Koç Baba Van Bayrak Köyü.
6- Koç Baba Van, Özkaynak Köyü.
7- Şeyh Memduh Kilisesi Muradiye.
8- Taçkapı Van, Toprakkale.
9- Yılan Taşları Erciş, Karataşlar.
10- Yazılı Taşlar Erciş, Karataşlar.
2- Gelin Alayı Erciş, Ernis Köyü.
3- Gelin-Güvey Kayaları Van, Canik, Derebey Köyü.
4- Koç Heykelleri Erciş, Çelebibağı.
5- Koç Baba Van Bayrak Köyü.
6- Koç Baba Van, Özkaynak Köyü.
7- Şeyh Memduh Kilisesi Muradiye.
8- Taçkapı Van, Toprakkale.
9- Yılan Taşları Erciş, Karataşlar.
10- Yazılı Taşlar Erciş, Karataşlar.
VI-SADECE ÇEŞME-KAYNAKTAN İBARET OLAN, YANINDA ÇEŞME KAYNAK BULUNAN YATIRLAR1 - Bayram Dede Van, Özkaynak Köyü.
2- Pir Yusuf Gevaş, İkizlek Köyü.
5- Süt Ziyaret Çatak, Kayaboğaz Köyü.
4- Sarılık Çeşmesi Gürpınar.
5- Yılanlı Pınar Erciş, Sorgun Köyü.
2- Pir Yusuf Gevaş, İkizlek Köyü.
5- Süt Ziyaret Çatak, Kayaboğaz Köyü.
4- Sarılık Çeşmesi Gürpınar.
5- Yılanlı Pınar Erciş, Sorgun Köyü.
Yorumlar